Ak Partinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Vakit geliyor, bu millet 14 Mayıs’ta gereğini yapacaktır” diyerek, seçim tarihiyle ilgili net mesaj verdi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. 6 Şubat’ta meydana gelen ve 45 binden fazla kişinin öldüğü Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili konuşan Erdoğan, “Sadece yıkık durumdaki bina sayımız 31 binin, bağımsız bölüm sayımız 89 binin üzerindedir” dedi. Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
İLERLEME KAYDETTİK
İçinden geçtiğimiz sürecin normal bir durum olmadığını ülkemizdeki ve dünyadaki bilim insanları söylüyor. Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır. Depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen şudur, altyapısı ile, konutları ile, okulları ile güvenli yerler inşa etmek. Depremin ardından ise en hızlı ve etkin acil yardım çalışmalarını yürütmek, yıkımları telafi etmektir. Her iki konuda da ülkemiz son 20 yılda geçmişle mukayese edilemeyecek kadar ilerleme kaydetmiştir.
14 MİLYON İNSANIMIZI DOĞRUDAN ETKİLEDİ
6 Şubat’ta 11 ilimizi birden vuran, bilhassa Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman’ı adeta yerle yeksan eden deprem fırtınası milletimize hepsinden büyük bir acıyı yaşattı. Deprem 14 milyon insanımızı doğrudan etkiledi. Bir yandan depremin yıktığı altyapı ve karmaşanın getirdiği zorluklar, diğer yandan hava şartları bizi zorladı. Buna rağmen birkaç saat sonra bakanlarımızı deprem şehirlerinde çalışmaları koordineye başladı.
EKSİKLİKLER YAŞANMIŞTIR AMA…
Yıkık, acil yıkılacak 253 bin 988 bina var. Bölgede 271 bin kamu personeli görevlendirildi. Felaketin haberini alır almaz şartları sonuna kadar zorlayarak yapılabilecek her şeyi yapmanın gayreti içinde olduk. OHAL, afet bölgesi ve mücbir sebep ilanlarını hemen yaparak hukuki altyapıyı kurduk. Kimi eksiklikler yaşanmıştır ama herkes şahittir ki olabilecek en hızlı şekilde depremzede vatandaşlarımızın yardımına koştuk.
BÖLGEYE İKİ KEZ GİTTİK
Birilerinin devletin ve hükümetin de yıkıntılar altında kalmasını, ellerini ovuşturarak beklediğini biliyoruz. İlk andaki eksikler hızla tamamlanıp arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya, yardımlardan geçici barınma alanlarına, altyapıdan kalıcı konutlara tüm acil işler yoluna girince bunlar da eski kimliklerine büründüler. Bütün bu sirk cambazları, felaket tellalları bölgeye bugüne kadar acaba kaç kere gittiler. Şahsım ve Cumhur İttifakı olarak bölgeye iki kez gittik.
SEN ÖNCE KENDİNİ DÜZELT
Sorulması gereken hesapları da adli, idari, siyasi olarak sormak boynumuzun borcu. Yavru muhalefet yargıya bizim yön verdiğimizi söylüyor… Ya ayıptır. Türkiye’de Erdoğan’ın bu konuda nasıl davrandığını Rabbim bilir, sen anlamazsın. Sen önce kendini düzelt. Şunu iyi bilin ki bu millet inşallah 14 Mayıs’ta gereğini yapacak. Asla bu tür kuru sıkı atanlara prim vermeyecektir. Oluşturulan her algıyı, rahatsız oluyorlar ama söylüyorum, not ediyoruz. Şimdi tek gündemimiz depremdir.
HELALLİK İSTEMEK ZAFİYET DEĞİL
Yaraları saracağız, sarıyoruz. Yıkılanların yerine daha iyisiyle yenisini yapacağız, gönülleri alacağız, insanımızın önüne yeni bir gelecek, yeni bir hayat inşallah sereceğiz. Eksiklerimizi söylemek, helallik istemek bizim zafiyetimiz değil, milletimizle aramızdaki samimi muhabbetin ifadesidir.
BİZ CAN DERDİNDEYİZ ONLAR…
Milletimizle böyle bir gönül bağı olmayanlar adeta deprem turisti edasıyla bölgeden gelip geçenler bu hasbi muhabbetin manasını kavrayamaz. Onun için dikkat ederseniz deprem anından beri bu kifayetsiz muhterislerin hiçbirini muhatap almadık, cevap vermeye tenezzül etmedik. Şu anda biz can derdindeyiz, onlar da mal derdinde. Aramızda böyle bir fark var.