KOAH Nedir ve Belirtileri Nelerdir?
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), nefes darlığı, bitmeyen öksürük, balgam ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösteren, dünyada her 10 kişiden birini etkileyen bir hastalıktır. KOAH, genellikle 40’lı yaşlarda ortaya çıkar ve giderek yaygınlaşmaktadır. Hastalık, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre en sık görülen dördüncü ölüm sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. KOAH, tanım olarak “süreğen tıkayıcı akciğer hastalığı” anlamına gelir ve genellikle sigara dumanı, zararlı gazlara ve hava kirliliğine maruz kalma sonucunda ortaya çıkar.
KOAH’ın Sebepleri Nelerdir?
KOAH’ın en önemli sebebi sigara ve tütün ürünleridir. Sigara dumanına maruz kalmak, ev içi hava kirliliği, dış ortam hava kirliliği, mesleksel maruziyetler ve diğer bazı faktörler de KOAH gelişiminde rol oynar. Hastalık genellikle 40 yaş üzeri kişilerde ve sigara içenlerde daha sık görülür. Dünya genelinde KOAH yaygınlığı %10,3’tür ancak tanısı konmuş kişilerin yalnızca %10’u farkındadır.
KOAH Nasıl Tedavi Edilir?
KOAH kronik bir hastalık olduğundan, tedavinin temel amacı hastaların şikayetlerini azaltmak ve kötüleşmeyi engellemektir. Tedavi ilaçlarla başlar ancak sadece ilaçlardan oluşmaz. Hasta, sağlıklı yaşamak, risk faktörlerinden kaçınmak, düzenli kontrollere gitmek ve doktorun önerilerini uygulamak konusunda da sorumluluk taşır. İlaç tedavileri hastaya özel olarak belirlenir ve nefes açıcı tedavilerin doğru şekilde uygulanması önemlidir.
Hastaların yaşam tarzlarını değiştirmeleri de tedavinin önemli bir parçasıdır. Tütün ürünlerinden uzak durmak, sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, iç mekanları havalandırmak ve hastalığın alevlenmesini önlemek için aşıları yaptırmak önemlidir. Pulmoner rehabilitasyon gibi ilaç dışı tedaviler de hastaların yaşam kalitesini artırabilir ve ölüm riskini azaltabilir.
KOAH, tedavide hekim-hasta iş birliği ile yönetilen bir hastalıktır ve hastaların tedavi sürecine aktif katılımı büyük önem taşır. Hastalığın erken teşhisi ve doğru tedavi ile KOAH’ın ilerlemesi kontrol altına alınabilir ve hastaların yaşam kalitesi artırılabilir.